|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
büyük acı veren kimse |
heartbreaker n.
|
|
2 |
General |
büyük acı veren şey |
heartbreaker n.
|
|
3 |
General |
fiziksel veya ruhsal acı veren durum |
tormenting n.
|
|
4 |
General |
işkence, sıkıntı veya acı veren herhangi bir şey |
tormentry n.
|
|
5 |
General |
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması |
truce n.
|
|
6 |
General |
acı veren etki |
barb n.
|
|
7 |
General |
acı veren duygu |
bruise n.
|
|
8 |
General |
hançer gibi acı veren şey |
dagger n.
|
|
9 |
General |
acı veren şey |
soreness n.
|
|
10 |
General |
büyük acı veren |
heartbreaking adj.
|
|
11 |
General |
dayanılmaz derecede acı veren |
excruciating adj.
|
|
12 |
General |
büyük acı veren |
excruciating adj.
|
|
13 |
General |
acı tat veren |
sour-tasting adj.
|
|
14 |
General |
acı tat veren |
harsh-tasting adj.
|
|
15 |
General |
büyük acı veren |
agonising adj.
|
|
16 |
General |
dayanılmaz derecede acı veren |
agonising adj.
|
|
17 |
General |
çok acı veren |
atrocious adj.
|
|
18 |
General |
bıçak saplanır gibi acı veren |
knifelike adj.
|
|
19 |
General |
güçlü, sert veya acı veren (darbe) |
juicy adj.
|
|
20 |
General |
keskin bir acı veren |
smarting adj.
|
|
|
21 |
General |
acı veren bir biçimde |
torturously adv.
|
|
22 |
General |
acı veren bir şekilde |
rackingly adv.
|
|
23 |
General |
acı veren bir biçimde |
agonizingly adv.
|
|
24 |
General |
acı vermek anlamı veren ön ek |
be- pref.
|
|
Idioms |
|
25 |
Idioms |
acı ve ıstırap veren şey |
crown of thorns n.
|
|
26 |
Idioms |
en çok acı veren söz |
the most unkindest cut of all n.
|
|
Speaking |
|
27 |
Speaking |
en acı veren bölge |
the most painful area n.
|
|
Medical |
|
28 |
Medical |
acı anlamı veren ön ek |
algo- pref.
|
|
Psychology |
|
29 |
Psychology |
acı veren cinsel ilişki |
dyspareunia n.
|
|
30 |
Psychology |
acı veren düşünceleri bastırma |
mental block n.
|
|
31 |
Psychology |
(acı veya rahatsızlık veren anıları) otomatik olarak veya farkında olmadan bilinçli zihnin dışına itmek |
repress v.
|
|
Pathology |
|
32 |
Pathology |
acı anlamı veren son ek |
-algia suf.
|
|
33 |
Pathology |
acı anlamı veren son ek |
-algy suf.
|
|
Botanic |
|
34 |
Botanic |
dik konik şekilli, çok küçük ve çok acı meyveler veren kırmızı, sarı veya mor biber türü |
bird pepper (capsicum baccatum) n.
|
|
35 |
Botanic |
dik konik şekilli, çok küçük ve çok acı meyveler veren kırmızı, sarı veya mor biber türü |
bird pepper (capsicum frutescens baccatum) n.
|
|
36 |
Botanic |
greyfurttaki acı tadı veren başlıca flavanoid |
naringin n.
|
|
37 |
Botanic |
yeşil veya kırmızı renkte çok acı meyve veren bir tür tropikal yıllık biber |
jalapeño n.
|
|
38 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
bigarade n.
|
|
39 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
bitter orange n.
|
|
40 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
bitter orange tree n.
|
|
41 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
marmalade orange n.
|
|
42 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
seville orange n.
|
|
43 |
Botanic |
ekşi veya acı meyve veren yaygın portakal ağaçlarına verilen ad |
sour orange n.
|
|
44 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren çeşitli portakal ağaçlarına verilen ad |
marmalade bush n.
|
|
45 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
marmalade orange n.
|
|
46 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
bigarade n.
|
|
47 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
bitter orange n.
|
|
48 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
bitter orange tree n.
|
|
49 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
seville orange n.
|
|
50 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
sour orange n.
|
|
51 |
Botanic |
aşılamada kullanılan, ekşi veya acı meyveler veren bir portakal ağacı |
citrus aurantium n.
|
|
52 |
Botanic |
acı veya ekşi gıdaların tatlı olarak algılanmasını sağlayan bir proteine sahip küçük, kırmızı ve yenilebilir meyveler veren bitki |
miraculous fruit n.
|
|
53 |
Botanic |
acı veya ekşi gıdaların tatlı olarak algılanmasını sağlayan bir proteine sahip küçük, kırmızı ve yenilebilir meyveler veren bitki |
miraculous berry n.
|
|
54 |
Botanic |
kırmızı-turuncu meyveler veren acı bir süs biberi çeşidi |
guajillo n.
|
|
55 |
Botanic |
yeni zelanda'ya özgü, temas edildiğinde acı veren ve ölümcül olabilen bir ısırgan otu |
ongaonga (urtica ferox) n.
|
|
Archaic |
|
56 |
Archaic |
fiziksel acı veren sinek |
oestrus n.
|
|
Slang |
|
57 |
Slang |
esrar içerken boğazını yakan/acı veren nefes |
harsh toke n.
|
|
58 |
Slang |
etrafına dert/acı veren kadın |
typhoid mary n.
|
|
Star Wars |
|
59 |
Star Wars |
acı veren alev havzası |
basin of torturous flame n.
|
|